Uzm.Psk.Yağız Oğuzhan sınav kaygısı izmir psikolog

Hakkımızda

İzmir doğumluyum. Psikoloji, sosyoloji ve felsefe lisans eğitimlerimi ayrı ayrı bitirdikten sonra, yine Ege Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık alanında yüksek lisans eğitimimi tamamlayarak uzmanlık aldım. Psikoloji alanında psikolog ve psikolojik danışmanlara, eğitimler veriyor; kaygı bozuklukları, fobiler, depresyon, öfke kontrolü, çift ve aile, ergen ve aile üzerine çalışmalar yapıyorum.
Kaygı bozuklukları
Fobiler
Öfke kontrolü
Verimli çalışma
Ergen iletişim
Aile danışmanlığı sınav kaygısı izmir psikolog sınav eğitim koçluk lgs ve yks danışmanlık

Kaygı: Stres yaratan bir uyaranla karşı karşıya kaldığımızda davranışsal, fiziksel ve zihinsel olarak yoğun bir uyarılma durumudur. Kaygı insanoğlunun yaşadığı en doğal, en temel duygulardan biridir. Ancak bu duygu günlük yaşam aktivitelerini bozduğu süreçte bir sorun olarak kabul edilir. Bunların başında da sınav kaygısı gelir. Sınav kaygısı, sınav öncesinde öğrenilen bilgilerin sınav sırasında açığa çıkarılmasına engel olan ve öğrencinin sınav anında potansiyelini tam olarak kullanmasını engelleyip başarıyı düşüren yoğun kaygı durumudur. Sınavın kaygı unsuru haline gelmesindeki en temel etkenlerin başında sınava yüklenen anlam, gelecek kaygıları, beklentiler ve hazır bulunuşluk etkenleri gelmektedir. Bilişsel-Davranışçı teknikler kullanılarak danışanın kaygısı ile baş etme becerisi kazanması sağlanır.

Fobiyi en basit anlamıyla bir nesne ya da durumla ilgili, orantılı olmayan ve onu yaşayan tarafından anlamsız olduğu anlaşılan engelleyici, korkunun ve endişenin aracılık ettiği korku durumu olarak belirtebiliriz. Ortada gerçek bir tehlikenin olmadığı hayatın akışını bozan korkulara (yükseklik, kapalı yer, sosyal ortamlarda bulunma, yılan örümcek gibi hayvanlardan; korka durumuna fobi denir. Yaşayan kişi bunun anlamsız olduğunu çoğu zaman bilir fakat bu korkusundan kaçınamaz. Fobiler, belli durumlarda yaşanan korkular olduğuna göre, sosyal fobi de sosyal ortamlarda yaşanan kaygı olarak tanımlanabilir. Sosyal fobinin genel belirtilerine baktığımızda; Kişi yeni bir ortama girdiğinde kaygı yaşar, sıkıntı duyar, endişe hali söz konusudur. Çarpıntı, kaygı, kendini ifade etmede sıkıntı yaşanması da bu tabloya eşlik eder. Fobilerin tedavisinde sistematik duyarsızlaştırma yöntemi, bilişsel davranışçı terapi ile oldukça başarılı sonuçlar vermektedir.

Aslında sağlıklı ve gerekli bir duygu olan öfke, kontrolden çıkıp da yıkıcı bir hale gelmediği takdirde problem olarak nitelendirilmez. Ancak kontrol altına alınamayan öfke giderek artar ve zamanla hem kişinin kendisine hem de çevresindekilere zarar vermeye başlar.Öfke kontrol problemi olan kişiler kapılara ve duvarlara vurmak, ses yükseltmek, eşya fırlatmak veya kırmak, etrafa saldırmak gibi davranışlar sergileyebilir. Öfke kontrol problemi psikolojik destek ile tedavi edilebilecek bir problemdir. Uygun psikolojik destek sayesinde kişi öfkesini kontrol edebilir hale gelmektedir.

Sınavlar ülkemiz eğitim sisteminin vazgeçilmez parçasıdır. Ancak öğrencilerin genellikle çalışma alışkanlıkları dönemlik, okul ders sınavlarını geçmek üzere, kısa vadelidir. Oysa yıl sonlarında yapılan bir üst kuruma geçiş sınavları, başka türlü bir çalışma anlayışı gerektirmektedir. Bu çalışmada öğrenciye düzenli, prensipli, hedef odaklı nasıl çalışılacağı öğretilir, süreç boyunca mentörlük yapılarak başarıya ulaşması sağlanır.

Evli veya değil, çiftlerin ilişkilerindeki sorunların ele alındığı ya da ilişkideki doyumu arttırmaya yönelik çalışmaların yapıldığı bir süreçtir. Genelde seanslar çift olarak birlikte yapılsa da, bazı durumlarda süreç tek olarak da yürütülebilir. Çift danışmanlığında yapılan bazı çalışma konuları şunlardır: Çiftler arasındaki iletişim problemleri, Bir türlü çözülememiş ilişkiyi olumsuz etkileyen sorunlar, Ortak olamayan gelecek beklentileri, sık yaşanan ayrılma ve yeniden barışma, cinsel istek ve yakınlığın azalması, aldatma problemi, çocuk sahibi olma konusunda kararsızlık ya da isteksizlik, ilişkiyle ilgili karar alma sorunları yaşama... Çiftlerin açık iletişim kurması, etkin iletişim dili kullanarak düşünce ve duygularını ifade etme becerileri kazanmaları sonrasında problem çözme yönünde ortak adım atmalarında destek olunmaktadır.

Günümüz ailelerinde en çok görülen, ergenin yeni yaşamına, bedenine, duygularına alışmakta yaşadığı zorluklar ve uyum sorunlarıdır. Bu durumda ergenin kendini ebeveynlerine aktarmada sorun yaşaması ile ailenin onu anlamakta yaşadığı beceri eksikliklerini aşmaları ve sağlıklı iletişim becerileri kazanmaları amaçlanır.

Özellikle yeni evli çiftlerde görülen yeni yaşama alışmakta yaşanan zorlukların, uyum sorunlarının aşılması ve sağlıklı iletişim becerileri kazanılması amaçlanır.

Hakkımızda